26 Şubat 1992'de yaşanan Hocalı Katliamı'nın 32. yıl dönümünde Tarihçi Dr. Dilara Altaş, Hocalı’nın önemini ve katliamın arka planını anlattı.
Altaş, Hocalı'nın Karabağ'ın kalbi olduğunu ve "Türksüz Ermenistan" projesinin en önemli adımı olduğunu vurguladı. 26 Şubat 1992'de Hocalılı soydaşların sadece Türk oldukları için akıl almaz işkencelere maruz kaldığını ve katliamdan canlarını kurtarabilenlerin Azerbaycan'ın diğer şehirlerine göç etmek zorunda kaldığını söyledi.
Tarihçi Dr. Dilara Altaş, “Üzerinde yaşadığımız mukaddes vatan toprağı her zaman başka milletlerin dikkatini çekmiş, deyim yerindeyse iştahını kabartmıştır. Türkiye kadar Azerbaycan da bundan nasibini almıştır. İki kardeşin bu coğrafyada birbirinden başka tutunacak dalı yoktur. Merhametle yaklaştıklarının ihanetine ve acımasızlığına uğrayan Türk milleti bugün en büyük matem günlerinden birini idrak etmektedir. 20. yüzyılın en büyük felaketlerinden ve yaklaşık 150 yıldır Türk Dünyasının pek çok yerinde devam eden Türk soykırımlarından birini bugün büyük bir kederle yad ediyoruz.
Hocalı soykırımının arka planını anlamak için öncelikle Hocalı'nın önemini anlamak gerekmektedir. Adını İlhanlılar döneminde 1356 yılında vefat etmiş Hâce (Hoca) Ali'den alan bu güzide Türk ili Karabağ bölgesinin tam ortasında, Şuşa şehrine çok yakın bir konumdadır; Karabağ'ın kalbidir. Ayrıca 1988 yılında son Türk nüfusu da zorla göç ettirerek kurulan "Türksüz Ermenistan" projesinin en önemli adımı Karabağ'ı ele geçirmek ve çoğu 100 yıl boyunca bugün Ermenistan olarak anılan Batı Azerbaycan'dan göçüp Hocalı ve çevresine yerleşen Türklerden "kurtulmak" idi. Şehirde bulunan Hocalı Havalimanı da Ermenilere mühimmat taşıyan Rus uçaklarına lojistik destek sağlayabilecek konumda olduğu için çok önemli idi. Bu nedenle Ermeniler Hocalı'yı mutlak surette ele geçirmeyi hedeflemişlerdi. Nitekim 26 Şubat 1992 tarihinde ilk düşen yer de Hocalı Havalimanı olmuştu.
1992 yılında 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan katran karası, barut kokulu o geceden sonra bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Hocalılı soydaşlarımız, sadece Türk oldukları için akıl almaz işkencelere maruz kaldılar. Burada zikretmenin bile ızdırap vereceği şekilde, en korkunç ve insanlık dışı fiiller o gece işlendi. Hocalı nüfusunun çok önemli bir kısmı o gecede katledildikten sonra Karabağ'dan canını kurtarabilenler Azerbaycan'ın Goranboy, Ağcabedi, Gence gibi şehirlerine göçtü. Bugün Hocalı şehrinin nüfusu sadece 16.000 civarında olup, bunun önemli bir kısmı Hocalılılar ile evlenip, evlilik yoluyla kütüğe sonradan kaydedilen Azerbaycan Türkü hanımlardır.
2023 yılının Eylül ayında Azerbaycan, teröre karşı operasyon düzenleyerek Hankendi, Askeran, Hocavend, Akdere ve Hocalı'yı işgalden tamamen temizlediğinden beri Hocalılı soydaşlarımız memleketlerine geri dönmek için gün saymaktadırlar. Muzaffer Başkomutan Sayın İlham Aliyev'in arkasında dağ gibi duran Yüce Devletimize minnettarız.
1. Karabağ Savaşı devam ederken Azerbaycan'ın verdiği milli mücadelenin Hocalı'daki kısmınını bölgesel ve ulusal basına duyuran gazeteler, savaşta askerlere ve halka büyük moral desteği vermişlerdir. Bunlardan en önemlisi Xocalının Səsi Gazetesi’dir. 33 yıllık yayın hayatı boyunca Azerbaycan Türklerinin milli duruşunu, Turan sevdasını ve Hocalılı soydaşlarımızın faaliyetlerini duyuran gazetenin genel yayın yönetmeni Qalib Bəyməmmədoğlu, Sivas ve Hocalı arasında kardeşlik münasebetlerinin gelişmesi için çaba sarf etmektedir. Xocalının Səsi Gazetesi’nin Sivaslı hemşehrilerimiz tarafından hak ettiği ilgiyi göreceğine inanıyorum.
Hocalı soykırımında kaybettiğimiz soydaşlarımızın aziz ruhları şad, yüce Türk milletinin başı sağ olsun.” açıklamalarında bulundu.
Sivas'ın Karşıyaka Azerbaycan Karabağ Parkı'nda Hocalı Soykırımı Anıtı'na ev sahipliği yaptığını hatırlatan Altaş, Sivaslılardan Hocalı davasına ve soydaşlarımıza destek olmalarını beklediklerini söyledi. Belediye başkanı adaylarına ve Sivas Valiliği'ne Sivas ve Hocalı arasında "kardeş şehir" anlaşmasını tavsiye etti.